Remzi
26- değer veren yok kıdeme yükselmek ya kayırmaya bakıyor ya kıdeme
27- kendime hizmet ediyorum ben ona hizmet ettiğim için
32- yönetim onu kolay kolay cezalandıramaz güvenliğini tehlikeye atmadan onu gözden çıkaramaz olsa olsa biraz kafasını şişirirler o kadar
35- şunu bil ki Iago, aşık olmasaydım eğer Desdemona'ya denizlerin tüm hazinelerini vereceklerini bilsem de bekarlığın sultanlığından ayrılıp sokar mıydım başımı sıkıya
37- siz, soylu sinyor, silahla değil, yaiınızla verin emirlerinizi.
41- Osmanlı'nın ilgisini çeken ilk şeyi sona bırakıp kazançtan olacak kadar acemi olduğunu düşünmek budalalıktır itip kenara daha kolayca alacağı şeyi boşu boşuna tehlikeye atmaz kendini
48- sana gelince pırlantam, başka çocuğum yok diye seviniyorum çünkü evden kaçışın bana zorbalığı öğretti başka çocuklarım olsaydı eğer, zincire vururdum hepsini -çaresi olmayan hastalıkta acılar sona ereriyileşme umuduyla duyulan acı beterini görüp dineryas tutmak gelmiş geçmiş yaramazlıklara yol açar kısa yoldan yeni mutsuzluklarakader alıp götürse elde tutamadığımızısoğukkanlılık alaya alır kaderin zararınısoyulduğunda gülen, hırsızdan bir şey çalarboş yere kederlenen, kendini soyar
49-derdi olmayan ancak bu sözleri çekebilirkeyif duyup bunları sevebilirama derdine sabırdan medet umanhem sözleri, hem kederi yüklenirözdeyiş insanı ya keyiflendirir ya kederlendirirne yana çeksen o yana gittiğimden, iki anlama gelirama hep lafta kalır bu sözler en sonundaşimdiye kadar hiç görmedim benkulak yoluyla iyileştirildiğini yürek acısının
53- bir tavuk uğruna kendimi öldürmektense, insanlığımdan vazgeçip şebek olurum daha iyi. (var böyle insanlar)
54- şöyle ya da böyle olmak elbette kendi elimizde. bedenimiz bahçemizdir, irademiz de bahçıvanı; ister ısırgan dikersin, ister kekik, ister hıyar yetiştirir, kabak ekersin; bahçeni ya tek bir bitkiye ayırabilirsin ya da bir sürü çiçekle doldurabilirsin; yeter ki sen iste! bahçenin kısır kalması da elinde, verimli bakımlı olması da. bunların hepsini yapmak irademize bakar. neyse ki, duygularımız mantığımızla dengelenmiş. yoksa damarlarımızdaki şu azgınlık, içimizdeki şu şehvet düşkünlüğü bize ne younlar oynardı. iyi ki mantık denen bir şey var da, kuduran isteklerimizi, bedenimizin iğnelenmelerini, dizginsiz tutkularımızı bastırabiliyoruz. senin aşk dediğin şey, işte bu tutkularımızın bir uzantısı, bir sürgünü.
- aşk, kanın kaynamasıyla, iradenin izniyle oluşan bir şey.
- başlangıcı birdenbire olanın sonu da çabuk gelir.(zaten biranda sevmiştim seni çok geçmez unuturuuuum =))) )
56- mağripli ise mert ve açık yürekli dürüst sanır budala, dürüst görünenleri de burnuna halkayı geçirdin mi götürürsün istediğin yere
63- gerçi dilini tutmayı biliyor sizin önünüzde ama kalıbımı basarım, o zaman da kavgadadır düşünceleriyle
-siz, kadınlar, sokakta güzelsiniz yağlıboya tablo gibioturma odasında çıngırak, mtfakta yaban kedisikabahatliyseniz azize, kızınca ifrit kesilirsinizev işlerinde oynaklık eder, hamaratlığınız tutar yatakta
64- hem güzel, hem akıllıys bir kadın, bilir güzelliği kullanılmak, aklı kullanmak içindir
-çirkinse eğer, ama aklı varsa ona yetecekmutlaka bir güzel bulur çirkinliğini örtecek
65- güzel olan kadına daha hiç aptal denilmemiştir hatta aptallığı sayesinde çocuk bile edinmiştir.
-bir kadn ki, güzel olduğu halde kibirlenmeziyi konuşabildiği halde, gevezelik etmezgösterişi sevmez, zengin olduğu haldeher şeye gücü yeter, ama kullanmayı istemezgücendirildiğinde, öcünü almak elinde olmasına rağmenuğradığı haksızlığa sabırla katlanmayı bilenucuz balığın en iyi parçasını, pahalı balığın en kötü parçasıyla değişmeyendüşünmesini bildiği halde, bunu hiç belli etmeyengördüğü halde peşindeki aşıkları, geriye bakmayan biri:böyle bir yaratık işte, varsa eğer böylesiahmak emzirip meyhane tezgahtarlığı yapsın adha iyi.
70- onun da içtiği şarap üzümden yapılır.
73- kötülüğün asıl yüzünü açıkça görebilmek için, kötülük etmek gerekir.
alarum: silah başı çağrısı
78- ingilizin içtiğinin yarısını bir danimarkalıya içirseniz bir daha yerinden kalkamaz; hiç yorulmadan almanı safdışı eder. daha ikinci fıçıya geçmeden hollandalıyı kusturur.
87- ey şaraptaki görünmez ruh, adın yoksa eğer, sana şeytan desinler.
88- biz, insanlar, ağızlarımızın içine düşman sokuyoruz, kapıp kaçsınlar diye akıllarımızı.
90- cehennemin dini imanı böyle işte! en kara günahları işletecekleri zaman şeytanlar bunu önce sevap diye yıtturmaya kalkarlar
103- bunu benim için yapmıyorsunuz kibu tıpkı size eldivenlerinizi giyingüzel yemekler yiyin, üşütmeyinçıkarınıza uygun hareket edin demek gibisizin yararınıza olan bir şeyama sevginizi gerçekten ölçmek istersem birgünbu zor, ağır, tehlikeli bir şey olacaktırböyle basit bir şey değil
105-iyi doğrusu, ne desem onu tekrarlıyorsanki kimseye gösterilmeyecek kadar korkunç bir canavar var kafasında!
106-üstelik ağzını açmadan önce sözlerini tartarsınonun için daha çok korkutuyor beni bu susuşlarınçünkü bu türde hareketler sadakatsiz düzenbazlardaalışkanlık haline gelmiş numaralardırama bunlar dürüst bir adamdayürekten gelen, içinde tutamadığı gizli duygulardır
107-itiraf edeyim ki, kötülükleri gözetlemekkarakterimin bir illetidir bendesık sık olmayacak kusurlar bulur kuşkulu mizacımbu yüzden yanılmış olabilirim kuşkulandığım şeydeonun için bir yana bırakıp sağduyunuzuönem vermeyin düşünceleri belirsiz, kuruntulu bir insanadert çıkarmayın kendinizeonun dağınık, güvenilmez gözlemlerindendüşüncelerini öğrenmenizne huzurunuz, ne iyiliğiniz için iyi olurne de benim zekama, namusuma uygundur
108-kesemi çalan, paramı çalar; para elimin kiridirönce benimdi, sonra onun oldu, binlerce kişinin kölesiydioysa temiz adımı aşıran insankendini zengin etmediği gibibir şey çalar benden beni yoksullaştıran
-kıskançlık, etiyle beslendiği avla oynayanyeşil gözlü bir canavardır
-yoksul olup da haline şükreden insanınkendi de zengindir, gönlü deoysa zenginliği sınırsız olduğu haldeher an yoksul düşme korkusuyla yaşayanınbir kış kadar yoksul hayatı vardırulu tanrım, benim soyumdan gelen herkesisen kıskançlıktan esirge
109-bir kez fırsat verdin mi kuşkuyakarara da vardın demektir
-en ufak bir korkum, kuşkum yokkarım aldatır diye beni noksanlarım yüzündengözleri gmrüyordu beni seçerken
-kuşkulanmam için gözlerimle görmem gerekkuşkulanırsam kanıtlanması gerekkanıtlanırsa eğer, yapılacak tek şey varaşkı da, kıskançlığı da o anda yok etmek
112-kendi ülkesinden, kendi huyundan, kendi seviyesindenbirçok evlenme teklifini geri çevirdioysa doğada her şey dengi denginedirböyle davranan kadınlarda cinsel isteklersapıkça anormallikler, doğaya aykırı düşüncelerden gelir.
117-en sudan şeyler tanrı kelamıdır kıskanç insana
-kuşku uyandıran bir düşünce tatsız gelmez önceama aslında zehirlidir; insanın kanına bir girdi miyanıp tutuşur kükürt ocağı gibi
-bundan sonra ne haşhaş, ne adamotu ne de dünyanın uyku veren şurupları iyi eder senigetiremezsin artık dün senin olan o tatlı uykuyu
118-yemin ederim, bilmeden üst üste aldatılmakaldatıldığından kuşkulanmaktan çok daha iyi
-soyulan insan, ne çalındığını fark etmemişsekimse de ona söylememişse, soyulmamış demektir
120-namus budalanın birineyin uğruna çalışırsa onu kaybediyor
126-eee, asker adam, eğer yerde kaldıysa öldü demektir.
133-öyle bir iki yıl yetmez tanımak için bir erkeğionlar yalnız mide, bizse yalnız yemeğiz karınları açken tıka basa yerler biziama bir de doydular mı kusup atarlar
134- en kötüsünü bilmek, hiçbir şey bilmemekten daha iyidir.
135-böyle zamanlarda insanın aklında büyük şeyler vardırama acısını küçük şeylerden çıkarır
biraz ağrısa parmağımızaynı ağrıyı bütün sağlıklı organlarımızda duyarız
136-ama kıskanç insanlar böyle söze kanmazlarböyleleri bir nedene göre kıskanmazlar kikıskanç oldukları için kıskanırlarbu kıskançlık denilen şey, kendi kendini peydahlayankendi kendini doğuran bir canavardır
139-bu ikiyüzlülük olur şeytana karşı(kötü görünüp kimseye zarar vermemek, şeytana karşı ikiyüzlülüktür)
145-zaten orospuların lanetibin kişiyi kendine oyuncak edip bir kişiye oyuncak olmaktır
- Romalı: Shakespeare döneminde kurumlu (mağrur) kişilere Romalı denirdi.
156- üzüntü bu kadar güzel boyanmamıştır (gözyaşları ile)
170- şimdiye kadar enayice hoş gördüklerime, bundan böyle gücenmeden katlanabileceğimi hiç sanmıyorum.
210-şeref ne diye yaşasın namus gittikten sonra.(şeref bir kabuktur, toplumunbir değeridir; ama namus insanın özvarlığına ilişkin bir niteliktir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder