2 Mart 2009 Pazartesi

vakıf - isaac asimov

İthaki

123-durun oturun!sef sermak tekrardan yerine otururken öyle hevesli bir acelecilikle davranmıştı ki, hardin bu duruma için için güldü. sarf ettiği onca iddialı söze rağmen bu gencin bir teklif beklediği açıktı.
124-sermak kendinden emin olmalıydı, yoksa bu denli çok konuşmazdı
125-şiddet beceriksizlerin başvurduğu son çaredir
126-o zamanlar olabildiğince büyük bir kuvvet toplayıp savaşmak için adeta can atıyorduk. böylesi hep en kolay yol gibi görünür, insanın kendisine olan saygısı bakımından da en tatmin edici çaredir... fakat aynı zamanda en budalaca yoldur da.
129-bu alanda o denli uzmanlaşabilmek, bir ömür boyu çalışma ve kusursuz bir beyin gerektirir.
131-açık seçik davranmanın geitirisi büyüktür, hele bir de adınız kurnaza çıkmışsa
- bu yüzdendir ki, adam kendisine artık feci şekilde bıkkınlık veren bir saygı görüyordu, çünkü ruhunun derinliklerinde, bizzat merkezi konumunda bulunduğu bu dine büyük bir nefret duymaktaydı
133-o denli gizlilikten uzak ve uluorta dolaşıyordu ki kimse dönüp ona bakmamıştı
135-kendisini şeytanın ta kendisi sanması bu ahmaklığını daha da bir vurguluyor
136-adamın kendine sonsuz bir güveni varbunun köklerinde abartılı bir aşağılık kompleksi saklı olması kuvvetle muhtemel
141-seçebileceğimiz birden fazla yol olduğu sürece henüz kriz anına erişememişiz demektirolayları olabildiğince kendi akışına bırakmalıyız
-tek tek bireylerin geleceğini tahmin edemiyordu; tıpkı gazlarla ilglil kinetik kuramının tek tek moleküllere uygulanamadığı gibi
203-ahlak anlayışınızın doğru olanı yapmanızı engellemesine asla izin vermeyin
251-başarıya giden yolda planlama tek başına yeterli değildir. insan koşullara göre tavır almayı da bilmeli
253-tarihte eşine sık rastlanan bir olguydu Korell:yöneticisinin adından başka her bakımdan mutlak hükümdar olduğu bir sözde cumhuriyet
bundan ötürü de, yasal krallıklarda görülen iki yatıştırıcı etkenin, 'hükümdarlık şerefi' ve 'saray etiketi'nin bile dizginleyemediği o bildik despotluk egemendi burada
260-eğer karanlıkta kalanlar ışığı reddediyorsa, bu onların ışığa ihtiyaç duyduğunun en büyük göstergesi değil midir?
304-önyargı ne zamandan beri kendininkinin dışında bir yasa tanır oldu?
305-sesini duyuran, enerji dolu bir adam... ama bunlar insanın başına bela sarmaktan başka bir işe yaramaz.
312-inanç ve duygulara dayanan herhangi bir dogma başkaları üzerinde kullanılırken bile tehlike doğuracak bir silahtır, çünkü bu silahın kullanıcısına çevrilmeyeceği asla garanti edilemez
339-yurtsever duygular uyandıracak yakın bir tehdit ortada yoksa, en önemsiz şeylere bile dayanmak güçtür(ve bu bilgiyle donatılmış olmak büyük bir güçtür
-(bu yakın tehditi oluşturacak bir olaya sebep vermemekle)sonraları daha önemli kişileri de etkisi altına alacak genel bir huzursuzluk ve tatminsizlik ortamı oluşmasını bekliyorum ben
341-imparatorluk bir gezegenin kontrolünü ele geçirmek istediğinde dev savaş gemilerini rüşvet olarak veriyor, ama bu gemilerin ekonomik bakımdan hiçbir ağırlığı yok. bizse savaşta işe yaramayan, fakat refah ve karlılık açısından hayati önem taşıyan daha küçük şeyleri rüşvet olarak kullanıyoruz.
tarih şan, şeref ve zafer diye tanımladıkları şey uğruna uyruklarının refahını feda etme keyfiyeti gösterniş lider örnekleriyle dolu. ama hayatı asıl yönlendirenler sözünü ettiğim o küçük şeylerdir...ve asper argo, tüm korell'i iki üç yıl içinde silip süpürecek olan ekonomik durgunluğa dur diyemeyecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder